İnternet Sitesi

www.zeynepkocasinan.com

22 Ekim 2007 Pazartesi

Sözler Sihirlidir

Sözler sihirlidir. Buna gönülden inanıyorum ben. Problemlerimizi çözmede, zihnimizi kullanmakta ve hatta hastalıklarımızda sözler olayların akışını etkiler. Çünkü biz sözlerimiz ile kelimelerin enerjisini hayata akıtırız. Yaşam enerjidir. Hayal edebileceğimiz her şey enerjiden oluşur. Vücudumuz, düşüncelerimiz, duygularımız, bulutlar, üzerinde oturduğumuz iskemle, her şey, tüm evren – hepsi enerjidir. Ve kelimelerimizde enerjidir. Pozitif kelimeler pozitif enerji verirken, negatif kelimeler negatif enerji akıtır ve bizi ve aktıkları yeri ve şeyi adeta boşaltır. Söz günlük yaşamımızın daimi ve ayrılmaz bir parçası olarak, neredeyse bizi en çok etkileyen enerji kaynağıdır. Bu enerjinin ne olacağını, frekansını seçmek ise, kullandığımız kelime seçimleri ile bizim elimizdedir.

Eski Meksika Toltek bilgeliği hocalarından, Don Miguel Ruiz, “Dört Anlaşma” adlı kitabında der ki: “Söz, kelime sadece yazılı bir işaret ya da ses değildir. Söz bir kuvvettir. Söz iletişim kurmak, ifade etmek, düşünmek için ve böylelikle hayatımızdaki olayları yaratmak için kullandığımız bir güçtür.”

Peki, siz hiç iyileştirme ve şifa için onaylamalar ile çalıştınız mı? Onaylamalar tamamlayıcı tıpta en çok kullanılan metotlardan biridir. Onlar negatif düşüncelerimizi, duygularımızı, alışkanlarımızı, pozitife çevirmede büyük fayda sağlarlar. Çoğumuz farkında olmadan negatif düşüncelerle yaşıyoruz. Otomatik olarak negatif şeyleri düşünüyoruz; hayatımızda nedense en kötü şeylerin olmasını bekliyoruz. Olumsuz beklentiler içinde yaşıyor ve sanki hayatın bizi teyit etmesini istiyoruz. Ve maalesef ki, biz insanlar düşündüklerimizi hayata geçirme gücüne sahibiz. Çok kuvvetli varlıklarız ve bu güçlerimizin farkında da değiliz çoğu zaman. Olacağına inandığımız şeyler, daha yüksek bir yüzde ile gerçekleşiyor hayatımızda. Büyük bir kuvvet bu. Bu kuvveti neden olumlu şeylerin gerçekleşmesi için kullanmayalım?

“Dört Anlaşma” adlı kitabında Don M. Ruiz kelimelerin gücü hakkındaki düşüncelerini ayrıca şöyle ifade ediyor:
“Her insan bir sihirbazdır ve biz sözlerimiz ile bir insana bir büyü yapabiliriz ya da bir insanın üzerinden bir büyüyü kaldırıp azad edebiliriz. Biz fikirlerimiz yorumlarımız ile daimi olarak büyü yapıyoruz. Mesela, ben bir arkadaşımı görüyorum ve o anda aklıma geliveren bir düşüncemi söylüyorum. Diyorum ki: “Biliyor musun, senin yüzünün rengi genelde kanser hastalığına yakalanan insanlarda gördüğüm renk. Ve eğer arkadaşım beni dikkatli dinlediyse ve benim dediklerime inanırsa, bir yıldan kısa bir zamanda kansere yakalanacaktır. Sözün gücü, kelimelerin gücü bu kadar fazladır. Sözün gücü budur.”

Kişisel onaylamalar konusunda en tanınmış yazarlarda biri Louise L. Hay’dir. Kendisi onaylama adını verdiğimiz pozitif ve kişiyi güçlendiren ve olumlu düşünceye yönlendiren cümleler yazar ve bunların farklı sıkıntılarda kullanımı ile ilgili formüller verir. Louise Hay ölümcül bir hastalık ile karşı karşıya kalmıştır ve bir ayak tabanı masajı olan refleksoloji ve bağırsak temizliği metotlarına ek olarak, kendi ifadesine göre özellikle onaylamaları kullanarak rahatsızlıklarından kurtulmayı başarmıştır. Onaylamaları hakkındaki “Düşünce Gücüyle Tedavi” ve “Pozitif Gücün Büyüsü” gibi kitaplarında Hay, muhtelif sağlık problemleri için, bu sıkıntılarımızı aşabilmemiz için faydası olacak onaylamalar önermektedir. Onaylamaları kullanmanın diğer bir metodu da, bizi rahatsız eden duygu ve düşünceleri fark etmek ve bunları serbest bırakmak ve hayatımızdan çıkarmak içindir. Örneğin: Kendinizi geçmişte yapmış olduğunuz hatalarınızdan dolayı eleştirip duruyorsanız: “Hata yaptığım zaman bunun öğrenme sürecinin bir parçası olduğunu fark ediyorum ve kabul ediyorum” onaylamasını kullanabilirsiniz. Ve ya, sevgi dolu bir ilişki içinde olmak istiyorsanız: “Aşk, sevgi ve romantizmi hayatıma şimdi davet ediyorum ve kabul ediyorum” diyebilirsiniz. Negatif kalıpları kırabilmek ve olumluları ile değiştirebilmek için onaylamaları sık sık tekrar etmemiz önerilir. Hatta bunları ayna karşısında gözlerimizin içine bakarak tekrar etmek, bilinçaltımızda yatan olumsuz kalıpları, düşünce ve duyguları fark etmemizi daha çabuk sağlayabilir.

Hay hastalığı vücudun huzuru ve dengesini yitirmesi olarak tarif eder. Gerçekten de birçok tamamlayıcı tıp hocası ve giderek artan sayıda tıp doktoru, hastalıkların negatif düşünce ve duygularımızdan oluşan bir dengesizlik ve huzursuzluktan doğduğunu kabul ediyor. Bu olumsuz tohumlar ve olumsuz besin, vücudumuzda hastalıklar olarak ortaya çıkıyor. Oysa kelimelerimizi dikkatli seçerek ve özenle kullanarak, bu zararlı iç tohumlamayı durdurabiliriz. Ayrıca, vücudumuzu zehirlemeyi bıraktığımız zaman, vücudumuz kendi doğal dengesini bularak iyileşebilir, sağlıklı haline dönebilir.

Tabi ki tüm tamamlayıcı tıp metotları her zaman modern tıp tedavilerine bir destek olarak kullanılmalıdır. Burada bizim ana hedefimiz yeni hastalıkları yaratmayı bırakmaktır; kendimizi pozitif enerji ile doldurmayı öğrenmektir. Kelimeleri doğru kullanmak bu yolda gerçekten önemli ve kuvvetli bir araçtır. Hayatımızı iyileştirmek ve sağlık getirmek için, tıbba destek olarak birçok metot var. Reiki, refleksoloji, masaj, akupunktur, yoga, meditasyon, bioenerji, hatta sanat çok kuvvetli araçlar. Ancak, çok basit bir yol gibi görünse de sadece ağzımızdan çıkan sözlere dikkat ederek ve bu vasıta ile olumsuz duygu ve düşüncelerimizi olumluları ile değiştirebilir ve birçok hastalığa dur diyebiliriz. Çok mu kolay? Ama inanın bu kadar basit bir şey olmasına rağmen etkisi çok büyük.

Doğaldır ki hastalıkların, rahatsızlıkların birçok nedeni olabilir; ancak, pozitif düşüncenin pozitif kelimeler ile yaşamımızda ses bulması birçok sıkıntımızı büyümeden çözebileceğini kabul etmek çok da hatalı olmaz.

Tamamlayıcı tıp konusunda tanınmış Hint kökenli Amerikalı doktor Dr. Deepak Chopra diyor ki: “Tıp sanatında önce, inanç sanatı gelir. Kültürümüz hastalıkların maddesel boyutta oluştuğuna inanmayı seçiyor. Hastalıkların nedenleri genelde oldukça karışık ve derin. Ancak şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, bu güne kadar kimse hasta olmanın gerekli olduğunu, bir mecburiyet olduğunu ispat edememiştir. Biz senaryolar yaratıyoruz ve sonra da hücrelerimize kadar bu senaryolara inanıyoruz.”

İnanıyorum ki, kelimelerimiz, sözümüzün gücü bu senaryoları maalesef mühürleyebilir, ya da, belki de yepyeni ve olumlu hikâyeler yazmamızı sağlar. Tercih sanırım bizim elimizde.

Lütfen sözün gücünün farkında olun ve olumlu sözleri hayatınızın tüm alanına sihir ve mucizeleri davet etmek için kullanın.

Mucizeler mi? Evet. Neden olmasın?

Sevgilerimle,
Z.


Ayın Onaylaması:
“Her gün, yaşamımın her alanında, daha da başarılı oluyorum.”
Dr. Emile Coué
Fransız doktor ve Bilinçli İç Onaylama ile Kişisel Ustalığa Geçiş kitabının yazarı.


Okuma Tavsiyesi:
“Dört Anlaşma” Don Miguel Ruiz.