İnternet Sitesi

www.zeynepkocasinan.com

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Köprüler







Okayama, denizi ve köprüleri ile hem İstanbul'u hem de Fethiye'yi çağrıştırıyor bana. İkinci defa geldiğim bu bölge en çok evimde hissettiğim yer sanırım. O kadar tanıdık ki farklı bir ülkede, dünyanın evimden çok uzak bir köşesinde olduğumu kendime hatırlatmam gerekiyor.
Diamond Setouchi Marine Hotel kalmanızı önerebileceğim mekanlardan. Dalgaların sesini duyarak uyumanız, kumsalında yürümeniz ve sıcak su banyolarından yararlanmanız mümkün. Ve tabii ki balkonunuzdan Seto Köprüsünü gece ışıkları ile, gündüz bazen berrak bazen ise sislerin arkasından seyredebilirsiniz.
Bu kadar uzaklara gelmek mümkün olmuyorsa, kardeş Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne bakarak Okayama'daki bu köprünün önemli bir parçasını gözünüzde canlandırabilirsiniz.
Bundan iki yıl önce ilk defa Okayama'da geldiğimde köprünün ayaklarından birinin hemen üzerindeki bir otelde kalmıştım. Bu tanıdık görüntüyü hiç de alışık olmadığım bir açıdan görmek pek hoşuma gitmişti.
Anlatacak şeyler belki çok ama bugün buradan ayrılmadan önce dalgaların sesini, denizin ışıltısını ve maviliğini sizinde hissetmenizi istedi yüreğim.
Sevgi, sağlık ve neşeyle.
Z.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Kyoto Kyoto


Ruhumuzun sesini duymak için kutsal mekanlara mutlaka ihtiyacımız var mı belki bilmek zor ama yine de bugün gezindiğim üç mekan bana dünyanın doğusunda yürekten sevdiğim Japonya'da, ve sanki ruhumun bir kısmının ait olduğunu hissettiğim Kyoto'da, derin bir huzur verdi. Yaşamın koşturmacasında duyulması zorlaşan seslere kapılara biraz daha araladı.

Bugün ki duraklarım arasında Shumei olarak bilinen Shinji Shumeikai'ın Kyoto Merkezi, Kyoto Tren İstasyonu'na yakın olan Higashi Hongan-Ji Tapınağı ve Ginkaku-ji Tapınağı vardı. Tarihin sayfaları arasındaki bu yolculuk ruhun seferlerine dair çok şey söylüyor.

Bu ayrılırken üzüldüğüm ve her geri dönüşümde yüreğime sevinç veren şehir sanki bu yıl daha önceki ziyaretlerimde bana göstermediği bir açıklığı gösteriyor. Son üç yıl içinde bu şehire bir çok defa gelme şansına kavuştum. Japonya'ya ilk gelişimde , Kyoto 'yu mutlaka ziyaret etmem gerektiğini çok kuvvetli olarak hissetmiştim, ve bu buluşmanın son olmadığında idrakindeydim. Ancak burada iken hissettiğim mutluluk hissinin artarak devam edeceğine çok da inanmamıştım.

Ancak içimdeki Kyoto büyüme devam ediyor. Her gün. Ben Japonya'dayken de. Sonrasında da. Geçen yıl ziyaret ettiğim Kiyomizudera Tapınağının o muhteşem ahşap terası, diğer adı ile Kiyomizudera Sahnesi bana teslimiyet, inanç ve akışa güvene dair konuşup durdu son bir yıl boyunca. Bu yıl belki Kiyomizudera ile kavuşamadım ama benimle, bu şehire bu yıl tekrar adım attığım akşamdan beri daha yüksek sesle konuşmaya devam ediyor.

Yarın Kyoto'dan tekrar ayrılıyorum. Ruhumun çok uzun zamandır beni bekleyen parçaları ile kavuşmak için geldiğimi hissettiğim bu sihirli şehirden ayrılırken, yine parçalarımı burada bıraktığımı hissediyorum. Sanki bir kısmı hiçbir zaman benimle yolculuklarımda benimle gelmeyecek ve beni burada bekleyecek. Sanki bazı parçalarım da, tamamlanmama yardım etmek için, ve sanki tekrar gelmemi sağlamak istercesine, bir sonraki buluşmamıza kadar burada kalmak için benden ayrılıyor.

Kyoto ruhumun parçalarını bıraktığım, bulduğum, geri dönmek için yüreğimin ve ruhumun bedenimi adeta taşıdığı tek yer değil belki. Ama çok önemli bir yer. Benim için çok önemli.

Tarif edemediğim, belki de adlandırmak istemediğim, ruhuma dair bir hikaye bu.

Bugün ki nefes alışlarımın Kyoto'da yankılanışı işte bu.

Şefkat, bereket ve yüreğinizin sesinin ruhunuzu da kanatlandıracağı günler sizinle olsun.


2 Mayıs 2010 Pazar

From The Great Poet Matsuo Basho:

Do not follow the tracks of the old masters, but follow what they strove to seek。

。。。

With love from Japan,

Zeynep Kocasinan

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Misono Ziyareti


2008 yılında Shumei Vakfı'nın Misono'da gerçekleştirilen Grand Sampai'na ilk katılışım nedeniyle yazdığım ve Shumei'nin İngilizce olarak yayınlanan Shumei Mazagine adlı Uluslararası Dergisinde 2008 Yılının Temmuz/Ağustos sayınında yayınlanan yazımı Online Dergi arşivinden okuyabilirsiniz.

http://www.shumei.org/mag-online/online-276.html

ya da

http://www.shumei.org/mag-online/shu-276.pdf