İnternet Sitesi

www.zeynepkocasinan.com

8 Haziran 2009 Pazartesi

Gez, Dolaş, Gör


“Gez, dolaş, gör, yer, iç ancak alışveriş yapmak yok. Alışveriş her yerde var, sen görmene bak. Zamanına buna göre harca, tamam mı kızım?”

İlk defa Londra’ya gidecektim. Ve babam sakladığı eski Londra haritalarını ve metro haritalarını çıkarmış bana Londra’yı tarif ediyordu. “Metrolar kat kat kızım. Haritalarına bakarsan çözersin. Gez, dolaş, gör...”

Benim babam ne kadar çok şey biliyordu. Yıl 1984’ü gösteriyordu.

*

Bu ilk gezimden sonra Londra benim evimde hissettiğim şehirlerden bir tanesi oldu. Belki İngilizce iletişim kurmanın bana kolay gelmesi, belki gerçekten uluslar arası bir şehir olması nedeniyle Londra’da kendimi nedense hiç yabancı gibi hissetmedim.

Sonraki yıllarda ortak çalışmalar yaptığım birçok organizasyonun, kurumun ve grubun merkezleri hep Londra’da olacaktı. Hatta Reiki kitabım ile ilgili ilk yurtdışından not da Londra’dan gelmişti. Türkiye’ye ziyaret için gelen ve Reiki ile ilgilenen Londralı bir Türk kitabımı tesadüfen almış, beğenmiş ve İngiltere’ye döndükten sonra bana bir e-posta göndermişti. Bu paylaşımı beni gerçekten mutlu etmişti.

*

Belki babamın beni yıllarca teşvik etmesinden mi yoksa ruhum mu ister bilmiyorum ama seyahat etmeyi çok severim. Yorulurum, kendimi yine fazla yordum derim, artık durulup dinleyeceğim derim, ama ne zaman seyahat etmek için bir fırsat çıksa ne kadar şikâyet etsem de bir fırsatını bulur giderim. Belki bu nedenle farklı eğitimlere gitmeyi, Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinde çalışmalar yapmayı severim. Bu geziler dünyanın ne kadar küçük oluğunu da hissettirir bana. Ve esasında aradığımız her şeyin ne kadar yakınımızda olduğunu da.

Her yurtdışı seyahatimden keyifle dönerim ama bana ait olan pasaportumun da söylediği gibi ruhumun bir yandan sadece ve sadece ülkemin topraklarına ait olduğunu hissederim. Değişik bir sınırsızlık ve ait olma hissi.

*

Bunca söz ile ne demek istiyorum?

Ait olduğumuz yeri bilebilmek için ait olmadıklarımızı görmeye, sevdiğimiz şeyleri keşfedebilmek için sevmediklerimizin tadına bakmamız gerekebilir. Bilebilmek için bilmeye gayret etmek, sevebilmek için sevmeyi denemek gerekebilir. Ruhumuzun yaşamak istediklerini varsa, belki bize sunduğu ihtimaller ile sesleniyor olabilir. Belki ihtimallerin hepsi bize aittir, belki de hepsi sadece yolumuzdaki ipuçları.

Bilebilmek için, ruhumuzun yolundaki işaretleri görebilmek için bedenin ve ruhun ait olduğu dünyalarda gezinmek gerekebilir. Yolculuklarınız sevgi, mutluluk, neşeyle geçsin. Sağlıkla.