İnternet Sitesi

www.zeynepkocasinan.com

20 Haziran 2020 Cumartesi

...




Sessizliğe ihtiyacımız var.

Bağırırken duyamazsın beni,
Duyamam o gürültüde senin derinliğini.

Martıların çığlıkları, karganın sevmediğim sesi,
Biraz vapur düdüğü, biraz dalga şıpırtısı,
Belki uzaktan geçen uçağın sesi,

Ama ya ötesi?

Uğultu, uğultu, uğultu,

Kaçıyor derinlere ruhumun sesi.

Sessizliğe ihtiyacımız var.

Bilmesek de dilini kuşun
Konuşmasını duymaya var ihtiyacımız,

Yağmurun sesi, gökgürültüsünün gürlemesi,
Damlaların çatıdaki sesi,

Sessizliğin içinde duyulabilen seslere ihtiyacımız var,

Ruhunu hatırlamak için yaşamın grilerinin arasında, 
asfaltın sıcağına ve üst üste dizilmişliklere sıkışan ruhumuzun
Uzaklardan gelen o farklı sesin ne olduğunu anlamaya
Kulak vermesine ihtiyacımız var.


Uğultu değil, 
Değil birbirine yapışmış, yığılmış gürültüler,
Bana varolduğumu hissettiren,
Adlarını özümün mutlulukla bildiği sesler.


Uzaktan gelen birkaç insan sesi,
Burnumda biraz çimen, biraz ıhlamur kokusu,
Hafif derin bir nefes alıp
Gözlerimi kapatabiliyorsam eğer,
Rüzgarın tenime hafif dokunuşunu hissedebilecek kadar
Gevşetebilmişsem eğer her an oklarını atmayı bekleyen gergin bir yay olmaktan, o an için bile olsa, vazgeçebilmişsem eğer,
Sessizliğe teşekkürüm var,

İçerideki dalgaları durduran o el o melodi bazen,
Ayırt edilebilen seslerin ruhuma kendini hatırlatan fısıltısı,

Biraz cıvıltı, biraz vızıltı, biraz, biraz içimden yükselen ses,

Biraz “dinliyorum”, biraz “ dinliyorum”, biraz “dinliyorum”,

Biraz,

Biraz, 

Biraz,

Ne diyor o içimden gelen ses,
Bir şey mi diyor,

Bir şey mi diyorum?

Dinlemeyi seçince neleri duyuyorum?



Hiç yorum yok: