İnternet Sitesi

www.zeynepkocasinan.com

7 Haziran 2020 Pazar

24 Saat

Türkiye’de, Mart ayından beri diyoruz ama, dünyayı etkisi altına alan virüsün duyulmaya başlayan ayak seslerinin etkisi ile esasında belki Şubat hatta Ocak ayından beri, başka bir yaşam düzenine itti bizi.

Benim gibi evinizden uzakta kalmanıza neden olmuş olabilir mesela. Tamam, kabul ediyorum, İstanbul hala benim evim sayılır ama evim dediğim yer orası değil malum. Ve bu süreçte aile yaşamımız, iş yaşamımız, sosyal yaşamımız ve bunlarla birlikte sosyal çalışmalarımız da kökten değişti.  Şimdilerde normale dönmekten bahsediyoruz ama yaşamın gerçekten normale dönmemize müsaade edecek bir durumda olup olmadığı tartışmaya açık.

Bu dönemin ışığında, sivil toplum çalışmalarında da değişik bir dönem yaşıyoruz.  Toplantıların alıştığımız şekillerde yapılamadığı bir dönemi geçirirken, Dünya’da da yaşanan kriz ülkeleri farklı çözümler üretmeye itiyor.  Fiziksel olarak biraraya gelmek imkansızlaşırken, sınırları kaldırabilmek için neler yapabileceğimize kafa yoruyoruz.

Dün, benim için enteresan bir şey yaşadım.  24 saat içerisinde Hindistan’da,  Türkiye’de, Japonya’da, sonra Kanada’da, tekrar Hindistan’da arka arkaya online toplantı, sempozyum ve konvansiyonlara katıldım.  Kendi özel çalışmalarım ve üyesi olduğum Lions Kulüplerinin çalışmaları için.  Kanada’daki Lions Sempozyumu Türkiye saati ile gece 24.00’de bittiğinde, saatimi sabah saat 6.30’a kurdum. Çünkü Hindistan’daki Lions Konvansiyonun ilk toplantısı sabah Türkiye saati ile 7.00’deki bir oturum ile başlayacaktı.

Son 24 saatin ve bu 24 saat içinde dinlediğim dünyanın farklı köşelerinden, farklı kültür ve deneyimlerden insanların düşündürdüğü çok şey var.  İlham ve motivasyon kadar sorular var aklımda.  İnsana, benzerliklerimize, farklılıklarımıza, bize kuvvet veren ya da yaşamımıza anlam katanlara dair çok şey geçiyor aklımdan.

Kesin olan bir şey var.  Değişime açık olmak mecburiyeti ile karşı karşıyayız. 

Yeni düşüncelere açık olmaya, sabırlı olmaya, cesaretli olmaya ve bir o kadar da temkinli olmaya ihtiyaç var sanki.  Bugünlerin getireceği değişimler yaşamımızdaki tüm alanları dönüştürecek.  Bu da yapıcı ve çözüm odaklı bir yaklaşımı zorunlu kılıyor gibi.  Olanla savaşmaktan ziyade, elimizde olanı en iyi şekilde nasıl değerlendirebileceğimize odaklanmayı da gerektiriyor. 

Son 24 saatte dinlediklerime, konuştuklarımıza dair yazmak istediklerim var.  Bununla birlikte, iş hayatından bireysel gelişim çalışmalarına, çevre gruplarından Lions gibi sivil toplum gruplarına, son 24 saatin bana getirdiklerine dair bir şey söylemem gerekirse, görünen o ki, bu dönemin kazananları değişmeye, gelişmeye, öğrenmeye ve paylaşmaya açık olanlar olacak.

Hiç yorum yok: