İnternet Sitesi

www.zeynepkocasinan.com

4 Haziran 2019 Salı

Yaşam Akarken Yaşasın Sorgulamak


Birkaç gün önce tesadüfen karşıma çıkan Susanna Tamaro’nun “Her Sözcük Bir Tohumdur” kitabını Ramazan Bayramının birinci gününde, bayramlaşmalar ve ruhuma da iyi gelen sohbetlerden sonra kendime ayırdığım birkaç saatlik bir akşamüstü dinlenmesinde okudum.   

Yeniden okudum demem gerekiyor belki.  Kenarlarını kıvırdığım sayfalar dahil bu kitabı ve Tamaro’nun söylediklerini gerçekten hiç hatırlamıyordum.   

Fethiye’de bu harika Haziran gününde, ne sıcak ne soğuk denilebilecek bir havada, bayram olmasına rağmen Şövalye Adası’nda sakin geçen günde bu kitap karşıma çıktığı için mutlu hissediyorum.


Tamaro’nun söyledikleri, beni kimileri oldukça tanıdık dünyalara ve düşüncelere götürse de beni mutlu eden şey paylaştıkları değil.  Düşünen, sorgulayan ve görünenin altındakini görme gayretinden vazgeçmeyenlerin varlığını hatırlattığı için mutluyum.  Kitap okumayı neden bir bağımlılık gibi sevdiğimi tekrar hatırlattığı için.

Belki her yazar, anlam arayışına, yazmayı tercih etmeyenlerden biraz daha fazla adanmıştır.  Yazmak okunabilir olmanın şeffaflığı ile bizi daha samimi olmaya mecbur eder.  Kendi iç dünyamızdaki sorgulamalarımız kendimizi oyalamaya ya da kandırmaya bazen müsaade ederken, dış dünya ile paylaşmak en azından olabildiğimiz en gerçekçi samimiyeti yakalamamızı sağlar.  Ve belki de bu yüzden yazarız.

“Her Sözcük Bir Tohumdur” sorgulamanın gerekliliğini bütününden yaydığı enerji ile hatırlatırken, hep inandığım sessizliğin gücü ile birlikte, bazen benim akışa bırakmak dediğim, onun eylemsizlik dediği, birşeyleri oldurmak için zorlamadan olmasına müsaade etmenin gerekliliğine işaret ediyor. Ya da belki daha doğru bir deyiş ile, aslında belki başka bir yolun da olmadığına.  

Roma’da babasından bahsederken ben de Roma’da geziniyorum. Trevi Çeşmesine yakın hep kaldığım otel, bir defasında babamla gittiğimiz sevdiğim pizzacıdan aldığımız sebzeli kare dilim pizzanın tadı damağıma gelir gibi oluyor.  İtalyanca öğrenmeyi arzulamasam da İtalya’da görmeye alıştığımız insanlardan yansıyan yaşama sevincini etrafımda daha çok görmeyi arzuladığımı fark ediyorum.   Yaşamdan tat almayı seçenler ile olmanın keyfini daha çok arzuluyorum.  

Tamaro’nun altını çizdiği büyük resmin içindeki kısacık yaşam maceramızda, yaşadığımızı hissettiren duyguların ruhumuzu, zihnimizi ve bedenimizi uyandırdığı ve canlı tuttuğu günler dileğiyle.

Sevgi ve ışıkla.

Hiç yorum yok: