İnternet Sitesi

www.zeynepkocasinan.com

3 Ocak 2021 Pazar

Renklerin Günlüğü

Son bir yıldır belki de eksikliğini en çok hissettiğimiz şeylerden biri etkileşim ve yaşamın akışının bize sağladığı ilham.

Neredeyse yaşamımın tamamında iş, sosyal çalışmalar ve imkan oldukça sadece keyif almak için seyahat ettim.  Ve yaşamın neredeyse bu anlamda durma noktasına geldiği bu günlerde, hareket etmenin, etrafımızdan olanların biri etkilemesine, içimizdeki uyandırmak kadar yeni düşünce ve duygu yolları açmak gibi sihirli bir yönü var.   İstanbul'da Atatürk Havalimanındaki bekleme salonunda arkamdaki koltukta oturanların yaptığı sohbet, Japonya'da bir hızlı tren yolculuğunda ikram satışı yapan görevlinin yaklaşımı, Toronto'daki CN Kulesi'nden güneşli bir Temmuz gününde şehre bakarken gelip geçen diğer turistlerin görüntüleri ve konuştukları, Londra'da bir konser arenasına giderken binilen teknedeki yolcuların heyecanlı hali, kokular, renkler, şekiller, sesler.  Ve etrafımızdakilerin çeşitliliği ile renklenen ve harekete geçen hayat.

Ve tabii bunları yaşayarak ifade etmek, sözlerimizle, yaptıklarımıza, ve burada da kısıtlanmış durumdayız ve ifade edememenin belki farkında bile olmadığımız etkilerini yaşıyoruz.

Hem etkilenmek hem ifade etmek için kendimize kanallar açmamız gerekiyor.

Bu etkileşimlerin yoksunluğu ile zayıflamamak için, yaşamlarımızı canlı tutabilmek adına bu ilhamı ve enerjiyi hayatlarımıza bir yol bulup davet etmeye devam etmek gerekiyor. 

Yoğun olarak hissettiğim bu. 

Ve bu nedenle, bugünden sonra sizleri de yaptığım bir şeyi yapmaya davet etmek istiyorum.

Renkleri o gün için, o an için içinizde olanı dışarı çıkarabilmek için kullanmak.

Eğer yoksa kendinize bir boya seti alın. Boya kalemleri, pastel boya, sulu boya seti, ya da canınız neyi çekiyorsa.  Resime dair hiçbir bilginiz olmayabilir ve elinize boya kalemini en son ortaokulda ya da lisede almış olabilirsiniz.  Bahsettiğim şey resim yapmaya dair değil,  eğer sizde o konuda bir istek uyandırırsa internet dünyasının zenginliği ile o yolda da yürüyebilirsiniz ama şimdiki hedefimiz kelimeler yerine renkler ile içinizdekini dışa vurmanız.

İster sessizce, ister bir müzik açarak önünüze bir kağıt alın ve kalbinizden, evet size bu ne ifade ediyor ise kalbinizden geçen rengi, renkleri seçerek boyayın. Durmak isteyene kadar. Durmak istediğiniz süre ne kadarsa o kadar süre.  Bu süre muhtemelen başlarda kısa olacaktır ama eğer uzun süre oluyorsa, belki yarım saati başta geçmemenizi öneririm.  Bu şekilde ifade etmenin, bir nevi konuşmanın yorucu olabileceğini de fark edebilirsiniz.  Tüm bunlarla birlikte,  gün içinde ve düzenli şekilde bunu her gün yaptığınızda hafiflediğinizi, rahatladığınızı ve yaşamla çok daha rahat başa çıkabildiğinizi göreceksiniz.

Zaten resim yapıyorsanız belki önerebileceğim farklılık, eğer zaten o şekilde yapmıyorsanız,  sadece kalbinizden gelen renkleri ve şekilleri konuşurken kullandığımız gibi gelimeler gibi kullanmak ama onların biz kontrol etmeden, ana dilimizi konuşur gibi akmasına izin vermek.

Mesele Picasso, Monet, Cezanne olmak değil, kullanmadığımız bir dille ifade etmek.  Belki biraz Fahrelnissa Zeid cesaretini davet etmek güzel olabilir. Önerdiğim bu çalışma bir nevi renk ve şekillerle bir günlük tutmak.

O günlük, kendimizi anlamak ve tanımak için de bizlere çok değerli bir rehber olabilir.

Yaşamın renklerinin sizlere mutluluk getirmesi dileğiyle.

Yürekten sevgiler.

1 yorum:

Şebnem Guler dedi ki...

Günaydın• Benım bu günkü rengim lila• Teknık olarak soguk bir renk olsa da lila benim içimi ısıtıyor, munis ve uyumlu bir bakışı ifade ediyor. Size de kalbimden lila rengı bir hercai menekşe gönderiyorum. Sevgilerimle...