İnternet Sitesi

www.zeynepkocasinan.com

20 Ocak 2020 Pazartesi

Hayatımızdaki Zorbalar ve Gerçek Kazananlar

Okulda, iş hayatında, sosyal hayatta, yaşamın aktif olarak içindeyseniz ve eğer duygusal zorbalık ile hiç karşılaşmadıysanız, çok ama çok şanslısınız demektir.   

Özellikle kadınsanız, haydi fiziksel şiddet konusuna girmeyelim, mobbingle, diğer bir deyişle psikolojik şiddet ve sosyal kabadayılıkla karşılaşmış olma ihtimaliniz daha da yüksek.

Psikolojik zorbalık ve şiddet uygulayan insanların eğitim seviyeleri bu davranışları etkiliyor olmakla birlikte bu davranışların altında çok başka nedenlerin olduğu düşünülüyor.

Saldırgan bir kişilik yapısı temel nedenlerden biri olarak görünmekle birlikte, kişinin kendini güçlü hissetmemesi de etkenlerden biri.  Zorbanın iyi hissetmek adına başkasına bu yıkıcı davranışları gösterdiği görülebiliyor.  Sağlıksız bir kendini kabul ettirme çabası başkalarını ezmeye ve eziyet etmelerine neden olabiliyor.  Kendi ile barışık olmayan insanların bu kendilerini kabul ettirme gayretleri, özgüvenlerini başkalarını kötü duruma düşürerek, zarar vererek kazanma gayretleri, bir anlamda acınacak bir durum olmakla birlikte, buna maruz kalan kişiler için hayatı azap haline getirebiliyor.

Özellikle 2019 yılının Kasım ve Aralık aylarında, iş hayatında ve sosyal yaşamda bu şekilde duygusal zorbalığa maruz kalan danışanlar ile bir araya geldim.  Etkilenmemek mümkün değil. Ardı ardına gelen konular, kendi yaşamımdan geçen birçok insanı da düşünmeme neden oldu doğrusu.  Bu danışanlarımdan bazılarını psikolog ve psikiyatristlere yönlendirdim. Karşılarındaki muhtemelen ruh sağlığı yerinde olmayan insanlar ile başa çıkabilmeleri için bir uzman, yerine göre bir hekim danışmanlığı almalarının fayda olacağına inandığım durumlar oldu.

Anlattıkları hikayelerin zorba kahramanlarının birçoğunun yaşını başını almış, sözde eğitimli, sözde iyi ailelerden gelen, sözde başarılı insanlar olması tüm bu kelimelere yüklediğimiz anlamları tekrar tekrar düşünmek gerektiğini bir defa daha hatırlatıyor bana.

İnanıyorum ki bu zorlu deneyimlerin asıl kazananları acılarını kuvvetlenmek ve yaşamı daha iyi anlamak için değerlendirenler.

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu söylemek kolay değil.  Bununla birlikte,  kendini daha donanımlı hale getirmek, kendi yaşamını geliştirmek, öğrenmek ve yaşamına anlam katmak için gayret etmek yerine, bunları yapan insanları aşağı çekmeye çalışarak yaşayanların içler acısı halini görünce, zorbaların aslında en çok kendilerine zarar vermekte olduklarını fark etmemek mümkün değil.

Gerçekten güçlü olan insanların ortak özellikleri arasında nezaket, şefkat, insana, canlılara, doğaya saygı, öğrenmeye, geri bildirime, eleştiriye, yeni fikirlere açık olmak var.  Çevrelerine olumlu, yapıcı katkı koymak var.

Gerçekten güçlü insanlar, çevrelerinde güçlü insanlar ile birlikte olmaktan, onlar ile çalışmaktan ve çevrelerindeki insanları güçlendirmekten mutluluk duyuyorlar.  Kendilerini geçmek için çalışırken başkalarının da başarılı olmalarından bir o kadar mutlu olabiliyorlar.  Bildiklerini paylaşmaktan çekinmiyorlar, öğretiyorlar.  Kuvvetli yönleri kadar kuvvetli olmayan yönleri ile de barışıklar ve kendilerini sevmek için dışarıdan gelecek takdire ihtiyaç duymuyorlar.

Her türlü zorbalık bir zayıflık işareti. Belki zarar verebilme güçleri olduğu için kuvvetli sanabildiğimiz bu insanların ne kadar zayıf olduklarının tekrar tekrar farkına varalım.  

Ve belki de bir o kadar önemli olan şey, eğer bu insanlar bize psikolojik bile olsa zarar veriyorlar, incitiyorlar, bizi yaralıyorlar ise, lütfen uzman desteği, görüşü alalım.  Bir psikolog, bir psikiyatrist ile görüşelim. Kendimizi nasıl koruyabileceğinizi öğrenelim. Ve gerekiyor ise, yasal haklarımızı da öğrenelim ve koruyalım.

Zorbalık ile başa çıkmak esasında toplumsal bir dayanışma gerektiriyor.  Zorbalık yapmamak yetmiyor.  Zorbalık yapanlara dur demek, bir barış kültürü yaratmak ortak akıl, ortak yürek ile hareket etmeyi gerektiriyor.


Yaşamda, kıymetinizi bilen, sevgi ile koruyan, sevgi ile ömrü paylaştığınız dostlarınız hep çok olsun. 

Ve yaşam sizleri, korunmanıza ihtiyaç olmayacak güzel insanlar ile karşılaştırsın.

Hiç yorum yok: