İnternet Sitesi

www.zeynepkocasinan.com

24 Aralık 2019 Salı

İşaretler

insan yaşamda yaş aldıkça, neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair kesin sözler söylemek, iddialı cümleler kurmak zorlaşıyor.  Yanlış dediklerimizin doğru, hatalı dediklerimizin zamanında anlaşılmamış ilham olduğunu, korkularımızın gerçekleri görmeye nasıl engel olabildiğini fark ediveriyor bazen insan.

Bugünlerde çok değişik mesleklerden, çok değişik yaş gruplarından ve Türkiye’deki çalışmalarımda çok sık olmaz ama farklı ülkelerden insanlar ile çalışıyorum. Kimileri ile biraya gelebilirken, kimileri ile teknolojinin güzellikleri sayesinde farklı ülkelerdeyken buluşabiliyoruz. Kimileri gerçekten zorlu fiziksel travmalar ve rahatsızlıklar ile mücadele ediyor. Kimileri kendi ile barışma yolculuğunda kendisine ait olmayan savaşlarda yer almaktan kendini kurtarmaya çalışıyor mesela.   

İnsanın kendini aşmak için verdiğimi samimi mücadeleyi görmek ve bu mücadeleye destek verebilmek büyük bir onur ve derinden geliştirici.  Başkalarının yaşam hikayelerinin yakından şahidi olabilmek beni büyütüyor.  Tahmin edemeyeceğim şekilde olgunlaşıyorum.

Doğduğumuz bu yaşamda artık inkar edemez şekilde biliyorum ki, bizi mutlu edecek, daha doğrusu yapmamız gerekeni yaptığımızı hissettirecek, o yolu bulmamıza yardımcı olacak işaretler var.  Ancak, bazen çok belirgin, bazen şehrin uğultusu arasında bir fısıltı olan bu işaretleri bizim görmemize ihtiyaç var.

Bir günün bitiminde, bu işaretlerin bir nevi adı olan tatlı tesadüfler, insanlar ile ilham veren konuşmalar ya da yüreğimi heyecanlandıran şeyler ile karşılaşmadıysam eğer, geri dönüp nerede hata yaptığıma bakarım.

Aradığım hata ne mi?  

Ne zaman ve nerede, olanı görmek yerine olmasını istediğimi görmeyi seçtim?  Ne zaman ve nerede, olanı duymak yerine duyduklarıma kendi oldurmak istediğim anlamları yükledim? …. Bu ve buna benzer sorular ile günüme baktığımda, bazen gerçekten o anda bile kendimi fark etmeye hazır olmadığım olur. 

Ama eğer nerede korkularımın, isteklerimin, hırslarımın ya da endişelerimin gerçeği keşfetmeme engel olduğunu fark edebilirsem eğer, işte o zaman kendimle savaşmaktan kendimle yoldaş olmaya başlarım…


Bugün gri İstanbul’da, yılın bitimine yaklaşırken kendimizi olduğumuz gibi sevdiğimiz ve kabul ettiğimiz bir yaşam diliyorum. Sevgi, şefkat ve neşe dolu olması dileğiyle.

Hiç yorum yok: