Bugün, yaşama cesaretle atılmayı seçebilen bir insanın, ruhumu, nasıl umutsuzlukla köşeye sıkılmış hissederken, aniden ayaklandırabildiğine şahit oldum.
Bir insanın dünyayı değiştirebilmesinin mümkün olduğuna, korkularına rağmen kendi olmayı seçebilen bir insanın gösterdiği o samimi kırılganlıkla dolu cesaretin nasıl kalbimizin varlığını bilmediğimiz köşelerine dokunabildiğini gördüm.
Ve cesaretin, kendi başına değil, şefkat, nezaket, iyi kalplilik ve gerçek samimiyetle birleştiğinde kırılganlığın zırhı ile donanmış şekilde, yıkılamaz olduğuna karar verdim. Tereddüte yer kalmadan.
Saf bir sevgiyi hissettirebilenlerin yerini başkasının doldurabilmesi mümkün değil.